Subaşı Tarihi 14 Temmuz 2023, 15:53
Subaşı Beldesi
Türkiye ve Romanya arasında yapılan iskan amaçlı bir göç antlaşmasıyla, çoğunluğu Madrevo’dan (Mesim Mahallesi) olan göçmenler, 1935 yılının Kasım ayında Romanya’nın Köstence Limanı’ndan gemilere binerek önce Tuzla Limanı’na gelirler. Göçmenlerin vatandaşlık işlemleri sürerken İzmit, Gölcük, Bahçecik, Değirmendere, Karamürsel ve çevresinde dağınık olarak konaklamaları ve barınmaları sağlanır. 1936 yılında, ‘Atatürk Evleri’ adı altında yürütülen bir projeyle Subaşı Köyü’nde evlerin yapımına başlanır ve bir yıl içinde bitirilerek göçmenlerin 86 hane olarak yeni evlerine yerleştirilmeleri sağlanır. O günkü koşullar göz önüne alındığında Karamürsel’in en modern köyü olma özelliğini taşır.
Belde adını, Osmanlı ordusunda subaylık yapan ve kazalarda sancak beyini temsil eden görevlilere ‘Subaşı’ denmesinden almıştır. Osmanlı döneminde, bu yörede bir ‘Subaşı’ görev yapmış ve ona verilen arazi de uzun bir süre onun adıyla anılmıştır. Köyün kurucuları yörenin bu özelliğini de gözeterek köylerine Subaşı adını vermiştir.
Subaşı Beldesi 4250 dekarlık kısmı yerleşim alanı olmak üzere toplam 9250 dekar arazi üzerinde yer almaktadır.
Belde nüfusu, 2000 yılı sayımına göre 2737’dir. 17 Ağustos 1999’daki Gölcük Depremi’nden sonra beldenin üst kısmına yapılan 3002 adet kalıcı konutun, yapılan bir referandumla, Subaşı’na bağlanmasıyla 2022 yılında yapılan son nüfus sayımında belde nüfusu 4228 Erkek 4053 kadın olmak üzere 8281 olarak kayda geçmiştir
Köyün belediye olmasıyla birlikte hizmet artmış; ekonomik, sosyal ve kültürel yapıda hızlı değişiklikler olmuştur. Halen Merkez, Denizgören ve Altınkent olmak üzere 3 mahalle muhtarlığı bulunmaktadır. Subaşı Belediyesi 18 memur, 39 işçiyle hizmet vermektedir. Belediyeye ait 19 adet hizmet aracı bulunmaktadır.
Komşuları :
Subaşı Beldesi’nin doğusunda Soğuksu köyü, kuzeydoğusunda Altınova İlçesi ve Hersek köyü, güneyinde Geyikdere köyü, batısındaysa Çavuşçifliği köyü bulunmaktadır.
Belde Yalova-Kocaeli karayolu üzerinde olup ulaşım, Subaşı-Karamürsel arasında belediye otobüsüyle, Subaşı-Yalova arasında belediye otobüsü ve minibüslerle sağlanmaktadır. Belde Yalova'ya 21 km., Altınova'ya 1,5 km., Karamürsel'e 12 km. uzaklıktadır.
Geçim Kaynakları :
Köyün kurulduğu dönemlerde geçim, hayvancılık ve tahıl tarımıyla sağlanıyordu, ayrıca koza ipekçiliği de yapılıyordu. Karamürsel İlçe Tarım Müdürlüğü’nün desteği, köy halkının da katkılarıyla tahıl tarımı yapılan araziler giderek iyileştirildi ve tahıl üretiminin yerini meyve yetiştiriciliği aldı. Bu alanda kısa ve orta vadede büyük ilerlemeler kaydedildi. 1990 yılından bugüne kadar kivi yetiştiriciliğinde hem öncü olarak rol aldı hem de Türkiye kivi ihtiyacının %40’ını karşılar hale geldi. Son olarak hurma yetiştiriciliğiyle de adını duyurmaktadır.
Sosyal Faaliyetler :
1940 yılında eğitim, eğitmenlerle köy odasında başlamış, zaman içerisinde gelişerek okuma-yazma oranı en yüksek köy olma özelliğini taşır hale gelmiştir.
1944 yılında köy camisinin inşaatı bitirilerek halkın hizmetine sunulmuştur.
1946 yılında 30 ortaklı Subaşı Tarımsal Kredi Kooperatifi kurulmuştur.
1961 yılında köyde biçki-dikiş ve nakış kursu açılarak genç kızların meslek sahibi olmaları sağlanmıştır.
1963 yılında köy öğretmenleri ve halkın katılımıyla Subaşı Spor Kulübü kurulmuştur.
1966 yılında köye ekonomik yönden katkı sağlaması amacıyla yağlı güreş yarışmaları düzenlenmeye başlanmış ancak uzun ömürlü olmamıştır.
1967 yılında elektriğe kavuşan Subaşı köyü aynı yıl içinde 6 derslikli yeni okuluna kavuşmuştur.
1969 yılında Subaşı Köyü Kalkınma Kooperatifi kurularak kalkınmaya öncülük etmiş, 1972 yılında bu kooperatif meyve suyu fabrikası kurarak tapusunu almıştır.
1972 yılında Subaşı köyü, köy meydanına ulu önder Atatürk’ün büstünü dikerek örnek ve çağdaş bir köy olduğunu göstermiştir.
1973 yılında Halk Eğitim Binası’nı yaparak eğitim alanında bir adım daha atmıştır.
Cumhuriyetin 50. yılı münasebetiyle çam fidanı ekimi planlanmış, 1974 yılında Köy İdare Kurulu’nca alınan karar doğrultusunda çam fidanı dikerek çevre köylere örnek olmuştur.
1974 yılında evlere içme suyu bağlanmıştır.
1979 yılında köye ait demirci ve marangoz dükkanları yapılmıştır.
1981 yılında köy konağı inşaatına başlanmış olup bitirilerek hizmete sunulmuştur.
1986 yılında köyde görev yapacak olan imam ve ebelerin barınma sorununu halletmek için iki katlı imam ve ebe evi yapılmıştır. Aynı yıl PTT şubesi de hizmete sunulmuştur.
1987 yılında çok amaçlı salon ve park yapımına başlanmış ve bir yıl içinde açılmıştır.
10 Ağustos 1989’da ve bunu izleyen günlerde Bulgaristan’dan zorunlu bir göç daha yaşanmış, bu göçün sonunda göçmen olarak gelen 185 hane daha Subaşı’na yerleştirilmiştir.
1 Kasım 1990’da referandum sonucuyla belediye olma kararı alınmış 15 Kasım 1991 yılında belde statüsü almış ve 7 Haziran 1992 yılında ilk belediye seçimi yapılmıştır.
17 Ağustos 1999 depremi ile yapılan kalıcı konutlar ile ülkemizin değişik bölgelerinden vatandaşların yerleşmesi ile nüfusu artmıştır.
Belediye Başkanları
- Dönem Mehmet TUNALI
- Dönem İsmail FİDAN
- Dönem Ali Ekber FİDAN
- Dönem Musa KUŞ
- Dönem Volkan YILMAZ
- Dönem Turan CANBAY
1992 yılında Subaşı Sağlık Ocağı, lojmanlarıyla birlikte devlet-vatandaş işbirliğiyle bitirilerek hizmet vermeye başlamıştır. 1999 Gölcük Depremi’nden sonra beldenin güney tarafına yapılan kalıcı konutlara ulaşmak için açılan yol nedeniyle lojmanlar yıkılmıştır. Sağlık Ocağı’nda üç pratisyen hekim, iki hemşire, iki ebe ve bir hizmetli görev yapmaktadır. Sağlık Ocağı, beldenin yanı sıra Geyikdere ve Çavuşçiftliği köylerine de hizmet vermektedir
Beldede Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Yalova Subaşı Kivi Üreticileri Birliği, Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, Tarım Kredi Kooperatifi, Subaşı Spor Kulübü, Avcılık ve Atıcılık Derneği, Cami Yaşatma ve Koruma Derneği, Kırım Türkleri Yardımlaşma ve Yaşatma Derneği, Subaşı Sözlü Tarih Çalışma grubu ve siyasi partiler örgütlü olarak çalışmaktadır.
Subaşı Beldesi fiziksel ve sosyal yapısı gereği gelişmeye uygun konumdadır. Yerel yönetimler ve belde halkı belediye olmadan önce de, belediye olduktan sonra da yerleşim alanlarının planlı bir yapıya sahip olması gerekliliğine inanmış, beldenin gerek altyapısına, gerek anayol, cadde ve sokaklarına gerekse düzgün ve sağlam bina yapımına özen göstererek örnek beldelerden biri olmuştur. Özellikle belediye olduktan sonra imar planlarının da yürürlüğe girmesiyle daha önceden başlayan birçok çalışma tamamlanmış ve belde oldukça hızlı bir gelişme göstermiştir. Ekonomik bakımdan diğer beldelere göre daha güçlü olan beldede eski evler neredeyse tamamen yıkılmış, yerlerini betonarme binalar almıştır.
Verimli arazilerini değerlendiren Subaşı Beldesi halkı meyve üretiminin yanında seralarda yetiştirdiği iç-dış mekan bitkilerinin üreticiliğinde de söz sahibidir. Beldede birçok özel teşebbüs bulunmaktadır. Tarımsal sanayi bölgesi olarak imara açılan bölgede beldenin tarımsal lojistik merkezi olması yönünde de yatırımlar yapılmış, beldeden ve çevreden toplanan taze meyve-sebzenin hijyenik koşullarda saklanabilmesi için soğuk hava depoları kurulmuştur. Bu kuruluşlar ihtiyaca göre her mevsim hizmet vermektedir.
2006 kurulan kivi birliğiyle de pazarlama, ambalaj ve kaliteli üretim konularında ciddi çalışmalara başlanmıştır.
1963 yılında kurulan Subaşı Spor Kulübü halen faaliyet göstermektedir. Futbol takımı Yalova amatör küme liginde oynamaktadır. Kulübün kendine ait futbol sahası, tribünleri, soyunma ve malzeme odaları bulunmaktadır. Kulüp kendi işletmesi olan bir lokali de çalıştırmakta ve ekonomik gelir elde etmektedir. Masa tenisi takımı ise Yalova’da her yıl düzenlenen turnuvalara katılmakta ve önemli dereceler elde etmektedir. Yaz okulu bünyesinde, civar köy ve beldelerin de katıldığı voleybol ve basketbol turnuvaları düzenlenmektedir. Belde halkı çevre illerdeki tiyatro, konser ve şenliklere belediyenin desteğiyle katılmaktadır.
Beldede eğitim; 18 derslik, 20 öğretmen, 1 hizmetli, 322 erkek ve kız öğrencisiyle Subaşı İlköğretim Okulu’nda ve 32 derslik, 2 idareci 48 öğretmen, 3 hizmetli, 829 erkek ve kız öğrencisiyle Hacı Ali Saruhan İlköğretim Okulu’nda devam etmektedir. Okullarda anasınıfı, bilgi teknolojileri sınıfı, fen laboratuvarı, kütüphane, televizyon-video-tepegöz salonu, çok amaçlı tiyatro salonu, müzik odası, iş eğitimi sınıfı bulunmaktadır.
Beldede eğitime çok önem verilmektedir, okuryazar oranı çok yüksektir. İlköğretim okullarından mezun olan öğrencilerin %70'i meslek liselerine, %30'u da üniversitelere öğrenci hazırlayan genel liselere devam etmektedir.
Mutfak Kültürü:
Mutfak kültürü oldukça zengin olan Subaşı göçmenleri göçün ilk zamanlarında, henüz kendi meyve bahçeleri yokken, komşu köylerden yabani erik, yabani armut, yabani elma gibi meyveleri topluyorlar ve kışın tüketilmek üzere özel yöntemlerle hazırladıkları meyve kuruları, hoşaf ve reçel gibi besinleri depoluyorlardı, şeker kamışı üreterek pekmez yapıyorlardı. Daha sonraları meyvecilik yaygınlaştıkça bu besinler çeşitlendi, yine kışın tüketilmek üzere hazırlanan yiyeceklere domates suları, ketçaplar, birçok değişik meyveden yapılan reçeller, marmelatlar eklendi. Eski yöntemlerin yerini daha gelişmiş, daha teknik konserveleme yöntemleri aldı ama bu alışkanlıktan hiç vazgeçilmedi. Mutfakları daha zenginleşti, üstelik de bu işi sürdürerek aile bütçelerine ekonomik yönden katkı sağlayan birçok insan oldu.
Bunun yanı sıra eskilerden beri yaptıkları tavuk yahni, peksimet (kolaç), kuzu yahni, sütlü çorba, un helvası, yaprak sarma, kaymaklı pide, çevirme pide, dızman, soğan kavurma, keşkek, lahana aşı, akıtma, gözleme, kuskus, peynir ıslaması, aşure gibi birçok yemeği hem günlük hayatlarında hem de bayram ve özel gün kutlamalarında yaparak geleneklerini sürdürmektedirler.
Kültürel Etkinlikler:
Subaşı Belediyesi, ilgili kuruluşların da katkılarıyla her yıl Uluslararası Folklor Şenliği ve Kivi Festivali düzenlemektedir. Ayrıca Gönüllü Kültür Elçileri’nin oluşturduğu folklor, temsili kına gecesi gösteri grubu ve halk müziği korosu da çeşitli festival ve etkinliklere katılarak beldenin tanıtımında önemli bir rol oynamaktadır.
Belde halkı örf ve adetlerini, gelenek ve göreneklerini yaşatmak konusunda oldukça duyarlı ve titizdir. Örneğin her yılın 6 Mayıs’ında Hıdrellez kutlamaları yapılır. Hıdrellez’in önündeki Perşembe akşamı Hıdrellez ateşi yakılır, yedi ateşin üzerinden yedişer kez atlanır, gelenlerden çiçeklerle süslenmiş bakır bakraçlara nişan alınır. Hıdrellez günü de gençler ve büyükler kendi aralarında toplanırlar, mahalli kıyafetlerini giyerek oyunlarını oynayıp manilerini, türkülerini söylerler. Her yılın 9 Kasım’ında göçün yıldönümünü o günlere tanık olanlarla birlikte kutlarlar. Muharrem Ayı Anma Etkinliği’nde deyişler ve mersiyelerle Kerbela Şehidi İmam Hüseyin ve ehlibeyti anarlar ve aşure yapıp dağıtırlar.
Subaşı İlkokulu Göç Müzesi, eski ilkokulun, genç yaşta vefat eden oğlu Erdemir FİDAN’ın anısına hayırsever bağışçı Mahmut FİDAN tarafından restore ettirmesiyle oluşturulmuştur. Binanın bir kısmı anasınıfı ve anasınıfı öğrencilerinin kullanacağı oyun odaları, mutfak, banyo, tuvalet ve çamaşır odası olarak düzenlenmiştir. Binanın diğer kısmıysa Subaşı’nın göç tarihini anlatan, göç sırasında ve sonrasında yaşananlarla ilgili belgeler, fotoğraflar, göç sırasında getirilen, daha sonra gündelik yaşamda kullanılan her türlü etnografik malzeme, tarım aletleri, mutfak gereçleri, dokumalar ve giysilerin sergilendiği 2 ayrı salon olarak düzenlenmiştir. Yalova ilimizin de ilk müzesi olma özelliğini taşıdığı için ayrı bir öneme sahiptir. Beldenin tanıtılması açısından büyük kazançlar sağlamıştır.
Subaşı Sözlü Tarih Çalışma Grubu beldenin tarihini araştırarak kültürel değerlerini korumak, geleneklerini yaşatmak, gelecek kuşaklara aktarmak için kurulmuştur. Bu grup, beldede gerçekleştirilen Hıdrellez günlerini, göçün yıldönümünü ve müzenin kuruluş yıldönümünü özel programlarla kutlama etkinlikleri düzenlemektedir.